Uçmak ve Özgürleşmek

Yılların kronik bir anksiyetelisi olarak uçak korkusundan bahsedeceğim biraz. Öncelikle şunu söyleyeyim ben uçtum ve özgürüm artık.

Önce biraz korkumun boyutlarından bahsedeyim siz ne kadar korktuğumu anlayın. Anksiyete hastası biriyseniz belirsizlik sizin için ölüm gibi bir şey. Yani sonucunu öngöremediğiniz her şey sizi korku ve paniğe sürüklüyor.  Ben bu korku yüzünden yeni mezunken Cape Town da çalışma fırsatını tepmiş biriyim. Onun dışında Almanya ve Hollanda olmak üzere davetleri reddetmiş biriyim.

Bundan 4-5 sene öncesine kadar, uçağa binmeyi bırak görmeye bile tahammülüm yoktu. Havalimanı bile beni geren bir yerdi. Gerçekten kendimi ömrüm boyunca uçağa binebilecek gibi görmüyordum. Çok defa keşke uçak diye bir şey icat edilmeseydi de ben korkmak zorunda kalmasaydım diyordum. Soğuk ve şehirler arası yollarda vazgeçtim çocuk olmaktan... Pardon ya bu değildi. Uzun ve şehirler arası yollarda bıktım otobüslerden. Hatta bir eğitime giderken herkes şirkete uçak bileti aldırmak için çabalarken ben otobüs biletini uçak biletinden daha pahalıya aldırmıştım. Şirket prosedüründe yazıyordu sonuçta direnemediler. :)

Kime uçaktan korkuyorum desem hep aynı lafları duymaktan bıktım. Yok onun babaannesi 80 yaşındaymış da biniyormuş da. Yok 12 saat yol çekilir miymiş de bilmem ne. He bir de şey var. Hava yolunda olan kazalar kara yolundan az. Dünyanın en güvenli ulaşım biçimi uçak. Tamam arkadaşım hepsini biliyoruz. Emin ol biz senden daha çok araştırıyoruz bunu. Hatta uçağın nasıl kalktığını nasıl indiğini senden çok biliyoruz. Ancak gel gelelim ki bu bilgilerin hiç biri insanın beynini ve hormonal yapısını değiştirmiyor. Korkuyorsun işte.


Bundan 2 sene öncesi kafaya koydum uçağa binmeyi. Bir gün dedim bineceğim. Çünkü fark ettiğim üzere her korku gibi bu korkuda beni esir ediyordu. Zamanım çalınıyor, konforum yok oluyordu. Bildiğin yaşam standardım düşüyordu. Artık kafamda kendimi uçağın içinde hayal etmeye başladım. Ama bu hayali kurarken bile dehşete kapıldığımı fark ettim. Allah' ım nasıl olacak nasıl yapacağım diye düşünüyordum? İlaç alma fikri aklıma girdi iyice. Ancak bir türlü o adımı atamıyordum. Korku inanılmaz bir şey insana en saçma şeyleri yaptırır. İnsanı büyük bir esir yapabilir. Ne derece zeki olduğunuz önemli değil. Korku insanı tam anlamıyla aptallaştırır.

Hayaller kuruyordum her gün. Dünyanın farklı yerlerine gitmek ve gezmek istiyordum. Ama nasıl yahu binemiyorum lanet şeye. Çıldırıyordum çoğu zaman öfkeleniyor. "Binmeyeceğim ulan ben de böyleyim" diyordum.

Bundan 4 ay önce tamamen farklı sebeplerden ötürü psikiyatra gittim. Uçak korkumdan hiç bahsetmedim çünkü sıkıntılarım çok daha fazlaydı. Xanax ve prozac kullanmaya  başladım. İlaçlar öyle dengemi bozdu ki tamamen kaygılarımı yitirmeme sebep oldu. Bir salı günü bilet aldım. Cuma akşamına. Hatta ben alamadım o sayfayı görmeye bile tahammülüm yoktu bir arkadaşıma aldırdım. Binecektim artık. Aniden karar verdim ve yapacaktım. Bu benim için özgürlüğün anahtarıydı.

Uçak saatine yakın ilaçlarımı aldım. Üstüne 3 tane de tuborg kırmızı içtim. Bildiğin ayakta zor duruyordum. Ve işte beklenen an uçağın içindeyim. Ama gerçekten ben zaten uçuyorum.Ben uçağın içinde kalkmadım, ben uçuyordum uçak sonradan bana kalktı. :) Şimdi  4 kez uçağa binmiş biriyim. Bunlardan birisi çok kötü ve sarsıntılı bir uçuştu üstelik. İçinizde korku hep oluyor. Ancak o bilinmezliği çözmüş olmanın verdiği rahatlıkla binebiliyorsunuz uçağa.

Nasıl yaparsınız hiç bilmiyorum ama o adımı atın uçun ve özgürleşin. Kasap otobüs şoförlerine teslim etmeyin kendinizi.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Efexoru Bırakmak

Antidepresan Kullanırken Yaşananlar

Umursanmamak