Öfke

Yılların sonunda nihayet en büyük zararı kendime verdiğimde anladım. Öfke gerçekten insanı bitiriyor. Hem iş hayatım da hem özel hayatımda haklı olduğum zaman hep hataya soktu bu duygu beni. Bana göre insanın en büyük zaafı ve sınavı.

Öfkenin her insanda farklı bir kaynağı vardır. Değişmeyen şey ise içinizdeki bir yardım çığlığının eksikliğin dışa vurumudur. Kimi sevilmediği için öfkelidir. Kimi değer görmediği için. Kimi haklı bulunmadığı için.

Hiç bir zaman öfkem şiddete dönüşmedi. Fiziksel şiddetten korkan biri değilim ancak biri bana fiziksel şiddet uygulamazsa ben de ona uygulamam. Ama içimdeki öfke öyle bir alevleniyor ki kendimi duvarlara çarpasım geliyor. Sakinleştiğim zaman bir fırtına atlatmış gemi gibi yelkenlerim yırtık kamaram su almış karaya vuruyorum.Artık iyice anladım uçurumun ucuna geldiğimi. Artık öfkem her yerden vuruyor ve bana zarar veriyor.

Öfkemi kontrol etme konusunda yeni bir şey keşfettim. Teslim olmak. Bundan öncesinde hep öfkeme teslim oluyordum. Artık onu değiştirdim. İçinde olduğum duruma teslim oluyorum artık. İçimde beni öfkelendiren ne varsa ona teslim olmayı öğreniyorum yavaş yavaş. Sevgisizlik mi beni öfkelendiriyor. Kabul ediyorum evet sevilmiyorum. Bu duruma teslim oluyorum. İlgisizlik mi beni öfkelendiren. Tamam dostum diyorum ilgi görmüyorsun kabul et diyorum.


Bu teslimiyeti ne kadar ne derece yapabiliyorum. Ne kadar sürdürebilirim bilmiyorum. Ancak bunun çözümünü bulmak bile beni biraz dinginleştirdi diyebilirim.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Efexoru Bırakmak

Antidepresan Kullanırken Yaşananlar

Umursanmamak