Kayıtlar

Bu İnsanların Sorunu Ne?

Uzun zamandır yazmak istediğim bir konuydu bu. İnsanların temel problemi ne? Sanıyorum dünya üzerinde cevabı merak edilen en büyük sorudur. Bulunan ilk insan fosilinin yaşı bugünkü bilimsel yöntemlere göre 195 bin yıl yaşında. Yani 195 bin yıldır dünyada var olan bir canlı türü. Bu biraz çok gibi görülebilir ancak dünyanın yaşının 4.6 milyar yıl olduğunu belirtmek isterim. Yani dünya ve insan bir ilişki yaşamış olsalar insan dünyanın sokakta bir saniye bile gördüğü bir nesneden farklı olmazdı. Aslında olaya böyle bakınca insanın kendini ne kadar abarttığını anlıyoruz. Ayrıca size bir sır vereyim; insanlar dünyanın sonunu getiremeyecek. Böyle bir güçleri yok. Dünya,insan, endüstri hakkında ayrıca yazmayı düşünüyorum. 195 bin yıl önceki atalarımıza geri dönmek gerekirse nasıl bir hayatları vardı acaba? Aslında tahmin etmek zor değil. Ortamda teknoloji yok. Ne bir facebook ne bir instagram, ne tv ne internet muhtemeldir et peşinde koşuyorlardı. İşte en ilkel kabul edilen halimiz sadec

Mutsuzluk Bakanlığı

Bu yazıda ismi geçen kişiler muallak, zaman göreceli, olaylar gerçek, mekanlar uydurmacadır. Her insan ve her beyin mutluluğu kendi tanımlamakla hükümlüdür.Zaman zaman bize sunulan asıl mutluluk budur gibi viral reklamlar olsa da, insanlar kendi mutsuzluk ve mutluluk kavramlarını kendileri ya belirler ya da ithal ederler. İthal mutlulukta vergiyi düşürmek şart yoksa bu insanlar taş kemirir taş. İlk mutsuzluğum, mutluluk kavramının sürekliliği olmadığını anlamam ile başladı. Bu aslında hayatın bir bug ı olsa gerek. Yani güzel olan ne var ise ya sınırlı ya da süreksiz daha da kötüsü zararlı.Yazının başlığının mutsuzlukla ilgili olduğuna bakmayın mutluluk ve mutsuzluk grift bir yapıdır. Zeki-Metin, Edi-Büdü, Metin-Ali-Feyyaz gibi ayrı konuşulamaz. Mutsuzluk bir ömür sürebilirken mutluluk neden kısa sürer bunu anlamak ve ya anlamlandırabilmek oldukça zor geliyor. Güzel olmayıp sağlığa da faydalı olmayan tek şey mutsuzluk olsa gerek. Mutsuzluk bakanlığı kurulsun istiyorum artık ben.

Göçmen Kuşlar-2

Bildiğiniz üzere daha önceki yazımda Kanada'ya göçmek gibi bir niyetim olduğundan bahsetmiştim. Bu süreçte son 6-7 aydır ciddi araştırmalarım oldu ve bir yandan da IELTS sınavına çalıştım. Tabi bu süreçte diğer vize çeşitleri ile ilgili de daha fazla aydınlandım ve bu yazımda kendi görüşüme göre en basit yolu size biraz açıklayacağım. Öncelikle IELTS sınavından bahsetmek gerekirse; 6 aydan fazladır düzenli olarak çalışıyorum. Bu süre zarfından İngilizcem oldukça ilerledi ancak sınava girmeme kararı aldım. Bunun sebebi ise göçmenlik başvurusunda işe yarar bir sonucun biraz benim için hayal olmasıdır. Bildiğiniz üzere bu arkadaşlar bir puan sistemiyle göçmen adaylarını bir havuzda toplayıp sıralamaya sokuyor. Benim nitelikli  göçmenlik için gerçekçi bir puan almam için IELTS in her bir bölümünden 7,5 veya üzeri sonuç almam gerekiyor. Ancak bana sorarsanız IELTS zor bir sınav. Aslında zorluğu şuradan kaynaklı; bu sınavda başarılı olabilmek için oturup ders çalışmaktan ziyade bu dili

Ait Olmamak

Yalnız olmak, tek başına olmak değil ait olmamak. Ait olmamak; 7 kıtada 10 milyar insanda 4 mevsimde kimseye ve hiç bir yere dahil olmamak. Aslında dahil olmamak da denilebilir. İsimlere, sıfatlara çok takılıyoruz takılmayalım hislerde gezelim daha çok. Hayatta bir insanın başına gelebilecek en boktan şey olabilir. Bir çok insan varoluşsal bir sorgu içine girebilir. Bunun sonunda pek azı mutlu ayrılır. Kimi kendince cevaplar bulur, kimi delirir, kimi mutlu ayrılır bu sorgudan. Ben ait olmamayı buldum bu sorgudan. Yalnız olursun ama bir yerin vardır yalnızda olsan orada yaşarsın ya da tek başına olursun nereye gidersen git bir bağın vardır. Ama ait olmamak hiç öyle değil. Delirmek demek. Nereye gidersen git ya da nerede yaşarsan yaşa kendini hiç bir yere hiç bir kimseye ait hissetmemek. Tam biri kabus ve lanet. Ne hissettiğimi anlatma konusunda bazen sıkıntılar yaşasam da benim gibi olanlar beni anlayacaktır. Sırtında bir yük. Nereye gittiğini bilmiyorsun, yükü bilmiyorsun, kim oldu

Efexoru Bırakmak

Efexor dünyada en çok kullanılan ve bağımlılık yapan antidepresanlardan bir tanesi. Bir şekilde bu ilaca bulaştıysanız bıraktıktan sonra yaşayacaklarınız hakkında fikir sahibi olmanız için yaşadıklarımı paylaşmak istedim. Öncelikle bu ilacı yaklaşık bir sene kullandığımı söylemem gerekir. 37,5 mg ile başlayıp sırasıyla 75,150,225,150,75 ve 37,5 şeklinde kullandım. Spor yapan arkadaşlar bilir eğer çok uzun soluklu bir koşu yapacaksanız piramit tekniği kullanılır ki kaslar zorlanıp yırtılmasın. Bu ilaç da aynı şekilde yavaş yavaş arttırılıp yavaş yavaş bırakılıyor. Bugün itibari ile 15 gündür ilacı kullanmıyorum. Peki neler yaşadım bu süreçte? İlk herhangi bir etki görmedim. Muhtemelen vücutta halen ilaç dolaşıyordu. Bu arada ilaçları hep sabah içiyordum onu da belirteyim. Dediğim gibi ilk gün pek bir yan etki yaşamadım. Sadece akşam saatleri ufak bir gerçeklik hissi kaybı yaşadım. Bu his fiziksel bir his. Hasta olursunuz günlerce yatarsınız bi anda yataktan kalkarsınız ve bir tuhaf

Antidepresan Kullanırken Yaşananlar

Arkadaşlar öncelikle merhaba, şimdi blogda yazdığım yazıların başlıklarına bakınca "bu ne amk" her boka bir şey yazmış dediğinizi duyar gibiyim. Aslına bakarsanız haklısınız her bok hakkında yazıyorum. Bunun bir sebebi var; lanet olası hayatım çok sıkıcı ve yalnız. Ufak bir yerde yaşıyorum ve çok fazla insan yok hayatımda. Konuya gelecek olursak; arkadaşlar burada yazdığım hiç bir yazı yoruma veya tahmine dayalı bir yazı değil onu belirtmek isterim. Ayrıca benim yaptıklarımın veya söylediklerimin doğru olduğu konusunda da bir iddiam yok. Sadece deneyimlerimi paylaşıyorum ve yazıyorum mesela bu yazıyı akşam 10 buçukta yazıyorum. Bu aralar efexoru da bırakmanın verdiği ruhsal karmaşalar var o yüzden yazmak için tam zamanı dedim. Antidepresan nedir kısmına gelecek olursak; şaka şaka o kısıma gelemeyeceğiz zira doktor değilim yazdılar içtim. Ama bu yazıyı depresyon süreçlerini hem ilaçlı hem ilaçsız yaşayan biri olarak yazabileceğimi düşündüm. İlaç kullandığım dönemde piyasad

Kanada Nitelikli Göçmenlik İçin Neler İstiyor?

Arkadaşlar nitelikli göçmenlik konusunda en açık olan ülkelerden birisi de Kanada. Bu yazımda Kanada Hükümeti' nin resmi sitesindeki şartları adım adım izleyerek merak edenleri bilgilendireceğim. Öncelikle size puan kazandıracak kategorilere ana hatlarıyla bakıyoruz. *Milliyetiniz *Yaşınız *Dil yeteneğiniz *Aile üyeleriniz *Eğitiminiz *İş deneyiminiz *Kanada'daki iş durumunuz Şimdi şu adrese tıklayarak resmi siteye giriyoruz.  En altta "Check your eligibility" e tıklıyoruz. 1-Burada size yaşamak istediğiniz bölgeyi soruyor öncelikle. Ben maden sektöründe olduğum için "Alberta" düşünüyorum. Sizde kendi meslek grubunuza uygun bölgeyi seçerseniz orada iş bulmak daha rahat olacaktır. Ancak burada şöyle bir nüans var, bazı bölgelerde resmi dil Fransızca. Bu size garip gelebilir ama eyalet sistemi var adamlarda. Sanıyorum "Quebec" bunlardan biri. 2-Bir sonraki adımda size yeterlilik sağladığınız dili ve sınavını soruyor. Kanada TOEFL kabul