Bu İnsanların Sorunu Ne?
Uzun zamandır yazmak istediğim bir konuydu bu. İnsanların temel problemi ne? Sanıyorum dünya üzerinde cevabı merak edilen en büyük sorudur.
Bulunan ilk insan fosilinin yaşı bugünkü bilimsel yöntemlere göre 195 bin yıl yaşında. Yani 195 bin yıldır dünyada var olan bir canlı türü. Bu biraz çok gibi görülebilir ancak dünyanın yaşının 4.6 milyar yıl olduğunu belirtmek isterim. Yani dünya ve insan bir ilişki yaşamış olsalar insan dünyanın sokakta bir saniye bile gördüğü bir nesneden farklı olmazdı. Aslında olaya böyle bakınca insanın kendini ne kadar abarttığını anlıyoruz. Ayrıca size bir sır vereyim; insanlar dünyanın sonunu getiremeyecek. Böyle bir güçleri yok. Dünya,insan, endüstri hakkında ayrıca yazmayı düşünüyorum.
195 bin yıl önceki atalarımıza geri dönmek gerekirse nasıl bir hayatları vardı acaba? Aslında tahmin etmek zor değil. Ortamda teknoloji yok. Ne bir facebook ne bir instagram, ne tv ne internet muhtemeldir et peşinde koşuyorlardı. İşte en ilkel kabul edilen halimiz sadece karnını doyurmak ve tabii tüm canlılarda olan, neslini devam ettirme iç güdüsüyle, sevişmek amacıyla yanıp tutuşuyordu. Yaklaşık 200 bin yılın sonunda geldiğimiz noktanın farklı olduğunu düşünüyor muyuz?
İlk insandan bugüne iki temel çatışma oluştu ve makas giderek açılmaya başladı. Modernleşmeye başlayan toplum hayatı ve beyin yapısı. İşte günümüzün tek problemi bu. Bu makas öyle bir açıldı ki modern insan bunun acısını ölümüne çekiyor. Peki neden makas bu kadar açıldı. Çünkü evrim uzun yıllar alan bir süreç, 200 bin yıl bir canlı türü için pek bir şey ifade etmiyor. Hala çok genç sayılabilir. Ama modernleşme daha hızlı oldu. Bunun temel sebebi ortak yaşam alanı. İlk insanların yaşamında kurallar pek yoktu. Daha böyle hayvani düzeyde takılıyorlardı. Tek problem yiyecek bir şey bulmak ve üremek. İnsanın bu iki şeyi ulaşması kolaylaştıkça farklı konular üzerine kaygılanmaya başladı.İşte modernleşme süreci böyle başladı.
İnsan evrimsel açıdan beyninde hala çok büyük iki kaygıyla yaşıyor. Üreme ve karnını doyurma. Muhtemeldir ki bir kaç bin yıl daha bu iç güdüleri çok güçlü bir şekilde koruyacak. Ancak modern toplumun kaygıları daha farklı ve bu aradaki makas insana acı veriyor. Yani ilkel bir beyin modern bir toplum. Olmadığı biri gibi yaşamaya çalışıyor. İşte bu yüzden insanlar hala en büyük vahşetlere imza atabiliyorlar. Sadece kullandıkları silahlar değişti. İnsan beyni yeterince evrilmedi ancak toplum gereğinden hızlı modernleşti.
Bulunan ilk insan fosilinin yaşı bugünkü bilimsel yöntemlere göre 195 bin yıl yaşında. Yani 195 bin yıldır dünyada var olan bir canlı türü. Bu biraz çok gibi görülebilir ancak dünyanın yaşının 4.6 milyar yıl olduğunu belirtmek isterim. Yani dünya ve insan bir ilişki yaşamış olsalar insan dünyanın sokakta bir saniye bile gördüğü bir nesneden farklı olmazdı. Aslında olaya böyle bakınca insanın kendini ne kadar abarttığını anlıyoruz. Ayrıca size bir sır vereyim; insanlar dünyanın sonunu getiremeyecek. Böyle bir güçleri yok. Dünya,insan, endüstri hakkında ayrıca yazmayı düşünüyorum.
195 bin yıl önceki atalarımıza geri dönmek gerekirse nasıl bir hayatları vardı acaba? Aslında tahmin etmek zor değil. Ortamda teknoloji yok. Ne bir facebook ne bir instagram, ne tv ne internet muhtemeldir et peşinde koşuyorlardı. İşte en ilkel kabul edilen halimiz sadece karnını doyurmak ve tabii tüm canlılarda olan, neslini devam ettirme iç güdüsüyle, sevişmek amacıyla yanıp tutuşuyordu. Yaklaşık 200 bin yılın sonunda geldiğimiz noktanın farklı olduğunu düşünüyor muyuz?
İlk insandan bugüne iki temel çatışma oluştu ve makas giderek açılmaya başladı. Modernleşmeye başlayan toplum hayatı ve beyin yapısı. İşte günümüzün tek problemi bu. Bu makas öyle bir açıldı ki modern insan bunun acısını ölümüne çekiyor. Peki neden makas bu kadar açıldı. Çünkü evrim uzun yıllar alan bir süreç, 200 bin yıl bir canlı türü için pek bir şey ifade etmiyor. Hala çok genç sayılabilir. Ama modernleşme daha hızlı oldu. Bunun temel sebebi ortak yaşam alanı. İlk insanların yaşamında kurallar pek yoktu. Daha böyle hayvani düzeyde takılıyorlardı. Tek problem yiyecek bir şey bulmak ve üremek. İnsanın bu iki şeyi ulaşması kolaylaştıkça farklı konular üzerine kaygılanmaya başladı.İşte modernleşme süreci böyle başladı.
İnsan evrimsel açıdan beyninde hala çok büyük iki kaygıyla yaşıyor. Üreme ve karnını doyurma. Muhtemeldir ki bir kaç bin yıl daha bu iç güdüleri çok güçlü bir şekilde koruyacak. Ancak modern toplumun kaygıları daha farklı ve bu aradaki makas insana acı veriyor. Yani ilkel bir beyin modern bir toplum. Olmadığı biri gibi yaşamaya çalışıyor. İşte bu yüzden insanlar hala en büyük vahşetlere imza atabiliyorlar. Sadece kullandıkları silahlar değişti. İnsan beyni yeterince evrilmedi ancak toplum gereğinden hızlı modernleşti.
Bu yorum yazar tarafından silindi.
YanıtlaSil