Göçmen Kuşlar-2
Bildiğiniz üzere daha önceki yazımda Kanada'ya göçmek gibi bir niyetim olduğundan bahsetmiştim. Bu süreçte son 6-7 aydır ciddi araştırmalarım oldu ve bir yandan da IELTS sınavına çalıştım. Tabi bu süreçte diğer vize çeşitleri ile ilgili de daha fazla aydınlandım ve bu yazımda kendi görüşüme göre en basit yolu size biraz açıklayacağım.
Öncelikle IELTS sınavından bahsetmek gerekirse; 6 aydan fazladır düzenli olarak çalışıyorum. Bu süre zarfından İngilizcem oldukça ilerledi ancak sınava girmeme kararı aldım. Bunun sebebi ise göçmenlik başvurusunda işe yarar bir sonucun biraz benim için hayal olmasıdır. Bildiğiniz üzere bu arkadaşlar bir puan sistemiyle göçmen adaylarını bir havuzda toplayıp sıralamaya sokuyor. Benim nitelikli göçmenlik için gerçekçi bir puan almam için IELTS in her bir bölümünden 7,5 veya üzeri sonuç almam gerekiyor. Ancak bana sorarsanız IELTS zor bir sınav. Aslında zorluğu şuradan kaynaklı; bu sınavda başarılı olabilmek için oturup ders çalışmaktan ziyade bu dili günlük hayatınızda kullanmanız gerekiyor. Reading ve Listening de sorun yok ancak Speaking ve Writing bu işi çok zorlaştırıyor. Yani biri Türkçe sana bir konu verse o kadar üzerine konuşamazsın belki bir de bunu İngilizce yapmak için gerçekten aktif olarak İngilizce konuşmak gerekiyor. Bu sebeplerden dolayı IELTS e girmekten vazgeçtim açıkcası.
Bu 6-7 aylık süreçte araştırdığım kadarıyla aslında hem Kanada'ya göçmek hem de orada hayata tutunabilmek açısından en iyi yol eğitim. Tabi buradaki en büyük sorun maliyet. Aslında muadili ülkelere göre Kanada' da eğitim çok pahalı değil. Malum bizim Türk Lirası değersiz olduğu için tabi ki Kanada da bizim için maliyetli bir ülke.
Eğitim konusunda da tabi ki bir çok çeşit var ancak benim en çok kafama yatan türü Co-Op programları. Bu programlar hakkında internette çok fazla bilgi var fiyatları vs. Kısaca programı anlatmak gerekirse bu programla herhangi bir okula başvurduğunuzda öğrenci vizesi alıyorsunuz. Tabi bu okullarında dil yeterliliği istediğini belirteyim. Ancak dil okulları sertifika ve diploma eğitimlerine göre daha ucuz olduğu için 6 aylık bir dil okulu bence IELTS den yeterli puanı almaya yetecektir. Bunun dışında bazı okullar bazı dil okullarının programını bitirmeniz sonucu sizi yeterli görebiliyor. Buna "Pathway" deniliyor sanırım. Neyse Co-op olayı kısaca şu şekilde, siz Türkiye' de yaptığını işi de göz önünde bulundurarak Kanada'da bir bölüme başvuruyorsunuz. Co-op programı her derece eğitim için olabiliyor. Siz bu bölümü okurken her dönem yada sene sonunda kurum size full time maaşlı bir staj programı ayarlıyor. Staj yaparken okumuş ve para kazanmış aynı zamanda iş tecrübesi edinmiş oluyorsunuz. Aslına bakarsanız bu durum sizin için başlangıç olarak göçmenlikten daha hızlı ülkeye adapte olmanızı sağlıyor. Yalnız burada kritik nokta bu sürede çalıştığınız iş sizin Kanada iş deneyiminize katkıda bulunmuyor(Daha sonra göçmenliğe başvuracaksınız).
Kanada'da ya eğitim almak için gelmek istediğinizde alabileceğiniz vize (eğitim süresi 6 aydan fazla ise) öğrenci vizesidir. Öğrenci vizesi size aynı zamanda bu vize süresince haftalık 20 saat çalışma hakkı tanır. Yalnız Kanada' da şöyle bir güzellik var. Hükümet diyor ki; 8 aydan az olmayacak şekilde eğitim gören yabancı öğrenciler mezun olduktan sonra okudukları süre kadar çalışma vizesi alır. Bu durum 2 yıllık eğitimde +3 sene çalışmaz vizesi şeklinde oluyor. İşte hem okurken alacağınız diploma ya da sertifika hem de mezun olduktan sonra çalışacağınız her iş size göçmenlik başvurusunda + puan olarak gelecektir. Buradan gelen puanda bu bahsettiğim senaryoda en az +70-150 puan arası olacaktır. Haliyle bu durum da sizi diğer adayların önüne taşıyacaktır.
Eğitim yoluyla Kanada'ya gelmek demek burada göçmenliği garantilemeniz anlamına gelmez. Eğitim programı ve çalışma vizenizden sonra yine Express Entry denilen vizeye başvurmanız gerekir ancak bu senaryoda işiniz Türkiye' den başvuran birinden daha kolay olacaktır. Çünkü; hem Kanada iş tecrübesi, hem Kanada' da eğitim ve son olarak yabancı dilden yüksek puan almış olacaksınız.
Öncelikle IELTS sınavından bahsetmek gerekirse; 6 aydan fazladır düzenli olarak çalışıyorum. Bu süre zarfından İngilizcem oldukça ilerledi ancak sınava girmeme kararı aldım. Bunun sebebi ise göçmenlik başvurusunda işe yarar bir sonucun biraz benim için hayal olmasıdır. Bildiğiniz üzere bu arkadaşlar bir puan sistemiyle göçmen adaylarını bir havuzda toplayıp sıralamaya sokuyor. Benim nitelikli göçmenlik için gerçekçi bir puan almam için IELTS in her bir bölümünden 7,5 veya üzeri sonuç almam gerekiyor. Ancak bana sorarsanız IELTS zor bir sınav. Aslında zorluğu şuradan kaynaklı; bu sınavda başarılı olabilmek için oturup ders çalışmaktan ziyade bu dili günlük hayatınızda kullanmanız gerekiyor. Reading ve Listening de sorun yok ancak Speaking ve Writing bu işi çok zorlaştırıyor. Yani biri Türkçe sana bir konu verse o kadar üzerine konuşamazsın belki bir de bunu İngilizce yapmak için gerçekten aktif olarak İngilizce konuşmak gerekiyor. Bu sebeplerden dolayı IELTS e girmekten vazgeçtim açıkcası.
Bu 6-7 aylık süreçte araştırdığım kadarıyla aslında hem Kanada'ya göçmek hem de orada hayata tutunabilmek açısından en iyi yol eğitim. Tabi buradaki en büyük sorun maliyet. Aslında muadili ülkelere göre Kanada' da eğitim çok pahalı değil. Malum bizim Türk Lirası değersiz olduğu için tabi ki Kanada da bizim için maliyetli bir ülke.
Eğitim konusunda da tabi ki bir çok çeşit var ancak benim en çok kafama yatan türü Co-Op programları. Bu programlar hakkında internette çok fazla bilgi var fiyatları vs. Kısaca programı anlatmak gerekirse bu programla herhangi bir okula başvurduğunuzda öğrenci vizesi alıyorsunuz. Tabi bu okullarında dil yeterliliği istediğini belirteyim. Ancak dil okulları sertifika ve diploma eğitimlerine göre daha ucuz olduğu için 6 aylık bir dil okulu bence IELTS den yeterli puanı almaya yetecektir. Bunun dışında bazı okullar bazı dil okullarının programını bitirmeniz sonucu sizi yeterli görebiliyor. Buna "Pathway" deniliyor sanırım. Neyse Co-op olayı kısaca şu şekilde, siz Türkiye' de yaptığını işi de göz önünde bulundurarak Kanada'da bir bölüme başvuruyorsunuz. Co-op programı her derece eğitim için olabiliyor. Siz bu bölümü okurken her dönem yada sene sonunda kurum size full time maaşlı bir staj programı ayarlıyor. Staj yaparken okumuş ve para kazanmış aynı zamanda iş tecrübesi edinmiş oluyorsunuz. Aslına bakarsanız bu durum sizin için başlangıç olarak göçmenlikten daha hızlı ülkeye adapte olmanızı sağlıyor. Yalnız burada kritik nokta bu sürede çalıştığınız iş sizin Kanada iş deneyiminize katkıda bulunmuyor(Daha sonra göçmenliğe başvuracaksınız).
Kanada'da ya eğitim almak için gelmek istediğinizde alabileceğiniz vize (eğitim süresi 6 aydan fazla ise) öğrenci vizesidir. Öğrenci vizesi size aynı zamanda bu vize süresince haftalık 20 saat çalışma hakkı tanır. Yalnız Kanada' da şöyle bir güzellik var. Hükümet diyor ki; 8 aydan az olmayacak şekilde eğitim gören yabancı öğrenciler mezun olduktan sonra okudukları süre kadar çalışma vizesi alır. Bu durum 2 yıllık eğitimde +3 sene çalışmaz vizesi şeklinde oluyor. İşte hem okurken alacağınız diploma ya da sertifika hem de mezun olduktan sonra çalışacağınız her iş size göçmenlik başvurusunda + puan olarak gelecektir. Buradan gelen puanda bu bahsettiğim senaryoda en az +70-150 puan arası olacaktır. Haliyle bu durum da sizi diğer adayların önüne taşıyacaktır.
Eğitim yoluyla Kanada'ya gelmek demek burada göçmenliği garantilemeniz anlamına gelmez. Eğitim programı ve çalışma vizenizden sonra yine Express Entry denilen vizeye başvurmanız gerekir ancak bu senaryoda işiniz Türkiye' den başvuran birinden daha kolay olacaktır. Çünkü; hem Kanada iş tecrübesi, hem Kanada' da eğitim ve son olarak yabancı dilden yüksek puan almış olacaksınız.
Yorumlar
Yorum Gönder